"insan en çok sabahları arar sevdiği kadını"(1)
diyor birisi, katılıyorum o sabahlara
öğleler kaba yaşanır, kalındır
akşamüstleri ince hüzünlü
çiçekler alınıp verilebilir
sabahtır yalnızlık
nasıl sabah nasıl yalnızlık
ve şiirsel hiçbir yanı yok sanılır
var mıdır, vardır
vardır, ama çiçeklerle değil
kendi başına
zımpara taşı gibi acımasız
ne aklıma gelse bir bakıyorum unutmuşum
tren penceresinden bir tarla
eskiyip atılmış bir gömlek - hiç unutmam
"hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmam"(2)
diyor birisi, yineliyorum
hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmam
çünkü hiç unutmam hiç unutmam hiç unutmayın
insan nasıl direnir başka
"hiç unutma"
bir zamanlar Kars’ta bir otel odasında
bir gezgin kokucunun bana verdiği
bir alüminyum şişeyi unutmuyorum
"ölümü geciktirmek sonsuzluğu kısaltmaz"(3)
diyor birisi, evet ama
hayatı uzatır sanki
sanki ama ne adına
-hayatın kendisi adına
sonsuz bir törenle susuyorum
sonsuz dirim için, o sonsuz adama
sonra duyguya, ele benzer şeyler giriyor hayatıma
el midir duygu mudur
evet bazı kişiler kararsız ama
benim seçmediğim sanılır hayatımda
"el altından el ilanı dağıtıyor"(4)
birisi, almıyorum allahaşkına
alamam, neden alamam
biliyorum hiçbir şey yapamam tek başıma
biliyorum beni kendi başıma sana birisi
durmadan hata yapıyor
serçeye kumruya öküze sormadan
insanın kendi seçtiği toprak
-doğrusu, toprağın kendi seçtiği insan-
dirimin geleceğini doğruluyor durmadan
"her şeyden biraz kalır"(5)
diyor birileri, çoğulluk haklılıktır
kavanozda biraz kahve
kutuda biraz ekmek
insanda biraz acı
insanda biraz mutluluk
ama en geçerli söz
(1) numaranın söylediğidir
Türkiye'de ve Dünya'da
(1) John Gordon Davies
(2) Metin Eloğlu
(3) Lucretius
(4) Turgut Uyar
(5) Bir İtalyan Atasözü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder